-
1 başka bir deyişle
adv. in other words, alias -
2 başka bir deyişle
ango -
3 başka bir deyişle
in other words -
4 başka
1. pron ander-; verschieden (-den von);başka başka unterschiedlich, verschieden;başka (bir) arzunuz? sonst noch einen Wunsch? başka bir deyişle anders gesagt, mit anderen Worten;başka biri(si) ein anderer; etwas anderes;onun başka işi yok mu? hat er denn nichts zu tun?, was mischt er sich ein?;başkaları andere (Leute);bize başka ne lazım was brauchen wir noch? başka sefer(e) ein andermal;başkası ein(e) andere(r), etwas anderes;başka türlü anders2. präp -den başka außer D;bundan başka außerdem -
5 bir başka deyişle
in other words -
6 другими словами
başka bir deyişle -
7 به عبارتی ديگر
başka bir deyişle -
8 in other words
başka bir deyişle* * *bir başka deyişle -
9 in other words
baska bir deyisle, yani -
10 другой
1) врз başka; diğer, ötekiон друго́й челове́к — o, başka adamdır
он сейча́с рабо́тает в друго́м ме́сте — şimdi başka bir yerde çalışıyor
возьми́ друго́й руко́й — öteki elinle tut
переводи́ть с одного́ языка́ на друго́й — bir dilden diğerine çevirmek
кто́-то друго́й — başka / diğer biri
соверше́нно друго́й — bambaşka
на другом берегу́ — karşı / öteki kıyıda
2) (второй, следующий) ertesi; gelecekна друго́й день — ertesi gün
в друго́й раз — gelecek sefer, bir dahaki sefere
3) → сущ., м başkası; öteki(si), öbürüвсю Москву́ объе́дешь - друго́го тако́го не найдёшь (о чём-л.) — Moskova'yı fırdolayı gezsen bir eşine rastlamazsın
4) (друго́е) → сущ., с başka şeyдруго́го быть не мо́жет — bundan başkası olamaz
5) (други́е) → сущ., мн. başkaları; eloğluзабо́титься / ду́мать о други́х — başkalarını düşünmek
жить за счёт други́х — başkalarının sırtından geçinmek
ты на други́х посмотри́! — eloğluna baksana!
••э́то друго́е дело — o başka
тогда́ друго́е де́ло — o zaman iş değişir
други́ми слова́ми — başka bir deyişle
и тот и друго́й — (her) ikisi de
ни тот ни друго́й — ne biri ne öteki / diğeri
ни тот ни друго́й ничего́ не по́няли — ikisi de bir şey anlamadı
и в том и в друго́м слу́чае — her iki halde de
с друго́й стороны́ — öte / diğer yandan
-
11 anders
başka ( als -den), ayrı ( als -den); ( unterschiedlich) değişik ( als -den); ( im Gegensatz) farklı ( als -den);\anders ausgedrückt başka bir deyişle;\anders denkend farklı düşünen [o görüşe sahip olan];\anders Denkender farklı görüş sahibi;jemand \anders bir başkası, başka birisi;sie sieht \anders aus als ihre Schwester görünüşü kız kardeşinden farklıdır;ich habe es nicht \anders erwartet bunu [o onu] başka türlü beklemiyordum;es geht nicht \anders başka türlü olmaz;so und nicht \anders böyle olur da başka türlü olmaz;es war nicht \anders möglich başka türlü olamazdı [o olmadı];ich habe es mir \anders überlegt ben fikrimi değiştirdim;wie sollte es auch \anders sein? başka nasıl olabilirdi ki?;\anders als sein Bruder, ... erkek kardeşinden değişik olarak -
12 anders
anders adv başkaca, başka türlü;anders als -den başka;anders denkend başka (türlü) düşünen;anders gesagt başka (bir) deyişle;jemand anders başka bir kimse;anders werden değişmek;bei pron wer anders? başka kim? -
13 иной
diğer* * *1) ( другой) başkaины́ми слова́ми — başka bir deyişle
2) ( некоторый) kimi, bazıины́е лю́ди э́того не зна́ют — kimi insanlar bunu bilmez
3) → сущ., м kimi, bazısıино́й э́того не поймёт — kimi (kişi) bunu anlamayabilir
••ино́й раз — kimi kez
не что ино́е, как... —......dan başka bir şey değil
не кто ино́й, как... —......dan başkası değil
тот и́ли ино́й — şu ya da bu
-
14 говорить
konuşmak; söz etmek,bahsetmek; görüşmek; söylemek,demek,dile getirmek; ifade etmek; kanıtlamak,göstermek* * *несов.; сов. - сказа́ть1) тк. несов. konuşmakговори́ть по-ру́сски — Rusça konuşmak
ребёнок ещё не говори́т — çocuk daha konuşamıyor
2) (что-либо, о ком-чём-л.) söz etmek, bahsetmek; laf etmek; konuşmak, görüşmek; söylemek; demek; dile getirmekговори́ть о поэ́зии — şiirden söz etmek / bahsetmek
говори́ть пра́вду — doğruyu söylemek
что он говори́т? — ne diyor?
он не даст тебе́ говори́ть об э́том — sana bundan laf ettirmeyecek
е́сли говори́ть конкре́тнее... — daha somut konuşursak...
как я уже́ говорил — söylediğim / arz ettiğim gibi
в э́том стихотворе́нии поэ́т говорит о любви́ к ро́дине — bu şiirde ozan vatan aşkını dile getiriyor
а́втор говорит об э́том слова́ми одного́ из персона́жей своего́ расска́за — yazar bunları / bunu öyküsünün bir kişisine söyletiyor
хорошо́ говори́ть о ком-л. — biri için iyi söylemek
бо́льше мне о нём не говори́! — bir daha açma bana onun lafını!
я то́же хочу́ ко́е-что сказа́ть — benim de söyleyecek birkaç sözüm var
он тако́е сказа́л, что... — öyle bir laf attı ki...
он веле́л сказа́ть, что его́ нет до́ма — kendisi için evde yok dedirtti
вы что́-то сказа́ли? — bir şey mi buyurdunuz?
вы что́-то хоте́ли сказа́ть? — bir şey mi diyecektiniz?
он ничего́ не сказа́л — bir şey demedi; sesini çıkarmadı
3) тк. несов. ( разговаривать) konuşmak; söz etmekкто (э́то) говори́т? — konuşan kim?
мы с ним говори́ли и об э́том де́ле — onunla bu işi de konuştuk / görüştük
на эту те́му мы не говори́ли — bu konudan söz etmedik, bu konuyu konuşmadık
ты говори́л с дире́ктором? — müdürle görüştün mü? / konuştun mu?
он уже́ год с на́ми не говори́т — bizimle bir yıldır konuşmuyor
4) тк. несов., в соч.говоря́т — diyorlar ki
говоря́т, он уе́хал — gitmiş (diyorlar)
5) тк. несов. ( свидетельствовать) ifade etmek, göstermek, kanıtlamakэ́то ни о чём не говори́т — bu bir şey ifade etmez
ра́зве э́тот факт вам ни о чём не говори́т? — bu gerçek size hiç bir şey anlatmıyor mu?
о чём говоря́т э́ти ци́фры? — bu rakamlar neyi ifade ediyor?
э́то говори́т в твою́ по́льзу — bu senin lehine (bir puandır)
••говори́т Москва́ — радио burası Moskova
что ты говори́шь?! — deme! sahi mi?
и не говори́! — sorma!
что ни говори́ — ne dersen de
что я вам говори́л! — size dememiş miydim?
не говоря́ (уже) о... —...bir yana
ина́че говоря́ — başka bir deyişle
точне́е / верне́е говоря́ — daha doğrusu
по пра́вде говоря́ — doğrusu
открове́нно / че́стно говоря́ — açıkçası istenirse
назва́ние говори́т само́ за себя́ — adı üstünde
-
15 alias
-
16 Wort
Wort n <Worts; Wörter> kelime, sözcük; <-s; -e> söz, laf;ein gutes Wort einlegen für b-nden yana bir şey söylemek;Wort für Wort kelimesi kelimesine;jemandem ins Wort fallen b-nin sözünü kesmek;jemanden beim Wort nehmen b-nin sözünü senet saymak;sein Wort brechen sözünden dönmek, sözünü tutmamak;sein Wort geben söz vermek;sein Wort halten sözünü tutmak, sözünde durmak;das Wort ergreifen söz almak;geflügelte Worte özlü sözler;in Worte fassen dile dökmek;mir fehlen die Worte ifade edecek kelime bulamıyorum;nicht zu Worte kommen ağız açmaya fırsat bulamamak;mit anderen Worten başka (bir) deyişle -
17 andere
andere(r, s) pron1) ( verschieden) başka, ayrı, diğer, öteki, öbür;mit \anderen Worten yani, diğer bir deyişle;\andere Kleider anziehen başka giysi giymek, üstünü değiştirmek;ein \anderes Mal başka bir zaman;das ist etw \anderes bu başka [o ayrı] (bir) şeydir;kein \anderer başka hiç kimse;nichts \anderes als -den başka (hiç) bir şey;alles \andere als -den başka her şey;zum einen..., zum \anderen... bir yandan..., diğer yandan ise...;ich bin \anderer Meinung ben başka fikirdeyim;alle \anderen ötekilerin hepsi;es blieb mir nichts \anderes übrig yapacak başka bir şeyim kalmadı;es bleibt mir nichts \anderes übrig, als selbst hinzugehen oraya bizzat gitmekten başka çarem kalmadı;unter \anderem bunlardan başka;der eine oder \andere içlerinden biri;der eine..., der \andere... biri..., diğeri...;und vieles \andere mehr ve başka bir çok şey daha;es kam eins zum \anderen bir olayı başka bir olay izledi, olaylar arka arkaya geldi;jemand \anderes başka birisi;einer nach dem \anderen teker teker;eins nach dem \anderen sırayla;\andere Saiten aufziehen ( fig) gemini kısmak, sıkıya almak;sich eines \anderen besinnen fikrini değiştirmek2) ( folgend)von einem Tag auf den \anderen bir günden ötekine;am \anderen Morgen/Tag ertesi sabah/günü -
18 ausdrücken
ausdrücken <-ge-, h>1. v/t Zigarette söndürmek; (äußern) ifade etmek, anlatmak;ich weiß nicht, wie ich es ausdrücken soll nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum;anders ausgedrückt başka bir ifadeyle/deyişle2. v/r: sich ausdrücken kendini ifade etmek -
19 in other words
bir başka deyişle
См. также в других словарях:
atışma — is. 1) Atışmak işi Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. R. Erduran 2) ed. Saz şairlerinin deyişle tartışmaları … Çağatay Osmanlı Sözlük